TÜRKİYE İSRAİL SAVAŞI 

Baki Gazi     

08 - 09 - 2011

Türkiye’nin Mavi Marmara raporu dolayısıyla İsrail’e koyduğu tavrın zaman içinde daha da sertleşeceğini ve İsrail’in sorumsuz davranışları yüzünden bir savaşla neticeleneceğini düşünenlerdenim. Savaşı hiç kimse istemez ama sorun yaşadığınız ülke İsrail’se savaşma ihtimalini düşünmek durumundasınız. İsrail ki sorun yaşamadığı ülkelerde bile sorun çıkaran bir ülke.

Şimdilerde savunma altyapısını tamamlamış olmanın verdiği rahatlık, nükleer silahları ve sınırsız Amerikan askeri desteğiyle Türkiye ile de savaşmaktan çekinmeyecektir. İsrail tarafında daha fazla uçak, daha fazla tank ve daha fazla top var. Onun için her zaman savaşmaya hazır.

Peki ya Türkiye

Zihnen, cesareten, imanen her zaman hazır. İsrail’in Filistin’de yaptıklarını görüp de İsrail’e nefret duygusu beslemeyen kimse yoktur. Ancak askeri açıdan hazır olduğunu söylemek yanlış olur. Ordumuz daha yakın bir döneme kadar İsrail’in en büyük müşterisiydi. Heronlar İsrail’den alındı. Tankları onlar modernize etti. Savaş uçaklarında kullanılan elektronik sistemler de İsrail malı. Kısacası muhatabımız suyun kaynağında duruyor. Bizse onun avucuna bakıyoruz.

Stratejik olarak da bir çok eksik var. Doğu Akdeniz’de seyrüsefer serbestisi önlemi alınacak. Diplomatik olarak doğru bir karar ama savunma bağlamında unutulmaması gereken bir husus var. Bu kararla Doğu Akdeniz’de 2 değil 4 Türk savaş gemisi devriye gezecek. Ancak İsrail’in onlarca savaş gemisi her gün Doğu Akdeniz’de cirit atıyor ve her bölgeyi karış karış biliyorlar.

İsrail ayrıca Yunanistan’la askeri işbirliğine gidiyor. Bunun anlamı Ege denizi ve Türk sınırına birkaç kilometre uzaklıktaki adaların İsrail donanması ve hava kuvvetlerince kullanılmasıdır. Başka bir deyişle hiç sınırımız olmayan İsrail’le sınır savaşı yapmak mümkün olacaktır.

İsrail’in Bulgaristan ve Romanya ile de işbirliği içinde olduğunu ve Ermenistan’ın da muhtemel bir savaşta İsrail’e mihmandarlık yapacağını hatırlatalım.

Askeri gücünün yanı sıra Türkiye’nin de etrafını sarmaya başlayan İsrail’e karşı Türkiye’nin de savaş pozisyonunu alması ve stratejiler geliştirmesi gerekiyor.

Öncelikle Başbakan’ın önümüzdeki günlerde Mısır’a yapacağı ziyarette askeri işbirliği anlaşmaları yapmasının çok doğru, doğru zamanlı ve yerinde bir hamle olduğunu belirtelim. Mısır ordusuyla askeri tatbikatlar yapılabilir.

Libya ile de petrol anlaşmaları yapılırsa iyi olacak. Fakat Mısır ve Libya’dan önce Suriye ile her ne yapılacaksa bir an önce yapılması gerekiyor. Çünkü Suriye İsrail’e komşu. Tıpkı ihmal edilmemesi gereken Lübnan gibi.

Savunma gücü bağlamında Batıya bu kadar bağımlı kalınmasının bir gün baş ağrıtacağını daha önceki yazılarımda da belirtmiştim. Şuna herkes inanmalı ki bir savaş esnasında Batı menşeli bir çok silah işlevsiz kalacak ve sadece yerli malı silahlarla savaşmak durumunda kalınacaktır. Kısa vadede ileri teknoloji gerektiren kendi uçağımızı, tankımızı, roketimizi üretemeyeceğimize göre alım yoluyla alternatif silahların ordu envanterine girmesi elzemdir.

Saydığım (ve saymadığım) önlemlerin bir an önce alınması gerekiyor. İsrail şu anda Ortadoğu’nun kabadayısı gibi davranıyor. Kabadayılıkta kavga etmek için haklı olmak gerekmiyor. Nitekim İsrail’in de hakkı hukuku taktığı yok. Onun için her türlü tehlikeye karşı tetikte olmak gerekiyor.

Arap-İsrail savaşlarında normalde daha çok askere ve silaha sahip Arap ordularının savaştan galip gelmeleri gerekirdi. Ancak tedbirsizlik ve ihtiyatsızlık yüzünden başarılı olamadılar. Aynı hatayı Türkiye de yaparsa aynı sonuç çıkacaktır.

Herkes biliyor ki bu meseleyi çözerse Türkiye çözer. Ama Türkiye de çözemezse her yer Filistin olur.

Onun için tedbir, tedbir, tedbir

TÜRKİYE İSRAİL SAVAŞI