http://www.fatih-alparslan34.tr.gg

MUHARREF TEVRAT VE IRKÇILIK


MUHARREF TEVRAT VE IRKÇILIK

DR. LÜTFİ ÖZŞAHİN 

http://arsiv.ajans5.com/detay/2009/10/28/muharref-tevrat-in-turk-evlatlari-ve-yahudi-irkciligi.html

Türkiye’nin İran ve Pakistan’la yakınlaşması, daha da sıcak ilişki kurması Sayın Başbakan’ın haklı olarak Gazze vahşeti dolayısı ile İsrail’i eleştirmesi öz vatanımızda köşe başını tutmuş bazı monşerleri ve muharref Tevrat’ın siyonist sevdalısı Müslüman düşmanı bireyleri aşırı rahatsız ediyor. 

Evet, sayın başbakan benim bir önceki yazımda belirttiğim gibi İsrail Evim Partisi’nin lideri ve Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman’ı deşifre etti. Lieberman’ın Gazze’de nükleer silahlar kullanmak suretiyle tüm Filistinlileri yok etmek istediğini açıkça dünya kamuoyunda gündeme getirdi. İyi mi oldu kesinlikle iyi oldu. Fakat İsrail ve destekçileri ile beraber Türkiye’de ki, Muharref Tevrat’ın evlatları da aşırı rahatsız oldu.   Ancak bunu direkt söylemiyorlar da her zaman olduğu gibi laiklik, Atatürk İlke ve İnkılâpları elden gidiyor, cumhuriyet tehlike de, ılımlı İslam geldi, Türkiye Batı’dan uzaklaşıyor gibi sığ, o derece derinliksiz, primitiv ve provakatif düşüncelerle yapıyorlar. Hâlbuki her zaman söylediğim gibi Türkiye’nin çıkarları asla sırtını İslam dünyasına dönmek ve şer cephesi olan ABD, İsrail,  İngiltere ve Fransa gibi ülkelerin dümen suyuna tabi olmakta değildir.
        
Şimdi başlıktan yola çıkarak bir analiz yapmak istiyorum. Ben bu analizimde Tevrat’ın Türk Evlatları tabirinden yola çıkarak, İçimizdeki İsrail’i biraz olsun açmak istiyorum
                         
Bilindiği gibi İsrail kelimesinin anlamlarından birisi de Hz. Yakub’un rüyasında Tanrı Yehova ile sabaha kadar uğraşmasından mülhem olarak Tanrı ile güreşen, mücadele eden anlamındadır. İsrail kavmi bundan dolayı hâşâ Tanrı’ya da meydan okuyan bir millettir. Öyle ki, Yakub tanrı ile güreşmesi sonucu uyluğundan zarar görmüş ve topallamaya başlamıştır. Bundan dolayı dindar Yahudiler asla uyluk kemiğindeki eti yemezler. Meşhur Balam hikâyesinde anlatıldığı üzere” İsrail iş’te ayrı oturan bir kavimdir. Milletler arasından sayılmayacaktır.” Tanrı Yehova aynı zamanda Orduların rabbidir. O kızdığı zaman bazen Yahudileri de cezalandırabilir ama yeri geldiğinde,  kendi seçkin ve seçilmiş kavmi olan İsrail milletinin çıkarı ve bekası için, bebekten, kadına, ihtiyara, eşeğe, ineğe velhasıl nefes alan her canlıyı acımadan katletme emri verebilir.(Hezekiel)
         
Yani tam manası ile intikamı rahmetinden, merhametinden, acımasından, şefkatinden çok katmerli olan bir Tanrı anlayışı ve inancı ile karşı karşıyayız. İşte Tanrı anlayışı böylesine intikamcı ve kinci bir yorumla Tevhid geleneğindeki anlamından saptırılmış bir inancın mensuplarından insanlığa fayda, barış, merhamet beklemek herhalde abesle iştigal olsa gerek. Öyleki muharref Tevrat’ın-Tora (kutsal kitabın tümü -Tanah) salikleri yeri geldiğinde yani çıkarları ve bitmez tükenmez arzuları tehlikeye girdiğinde Zekeriyya, Yahya, Amos, Hezekiel, İsa gibi peygamberleri de katletmekten çekinmezler. Eğer katledemezlerse en azından zehirlerler.
              
Efendim içimizdeki İsrail mensupları Roma’ya yürümeye hazırlanan Fatih Sultan Mehmet’i zehirlemediler mi? Yuda Nasi ailesi vasıtasıyla bir dönem Osmanlı sadaretine hâkim olmadılar mı? Hatta bırakın Fatih’i,  onu zehirleyen Yakup Paşa’nın dedeleri Peygamberimizi dahi zehirledi. Hatırlayın Hayber’de Hz. Peygamberi zehirleyen kadın Zeynep binti Harise Yahudi değimliydi? Öyle ki Rasuli Ekrem hayatı boyunca o zehrin etkisinin kendisinde devam ettiğini itiraf etmişti. Allah bilir efendimizin vefatının nedenlerinden birisi de bu Yahudi kadının verdiği zehrin etkisinden olabilir.
            
Şimdi içimizdeki İsrail’in kısaca bir profilini verdim. Bazı okuyucularım aman efendim tüm Yahudiler böyle değil. Tabii ki. Bunu bir dinler tarihçisi olarak bende biliyorum. Fakat siyonist, ırkçı olmayan humanistik ve reformist Yahudilerin Filistin’de acımasız katliam yapan Ferisi kökenli Rabbinik/Ortodoks İsrail devlet aygıtı üzerinde etkileri yok denecek kadar azdır. Yani insancıl olanları en azından öyle görünenleri sadece birer istisnadırlar o kadar. Bu gruplar İsrail devletini yönlendiremedikleri gibi İsrail’e hakim olan fundamentalist ve entegrist Yahudilik anlayışı humanistik ve reformist Yahudileri dışlamaktadırlar yani geçmişte meşhur filozof Spinoza örneğinde olduğu gibi açıkça tekfir etmektedirler
                            
Efendiler! Kur’an-ı azimüşşan “Ehli kitap içerisinde müminlere en azılı düşman olarak Yahudileri bulursunuz” diye boşuna buyurmuyor.

Bunun bir hikmeti sebebi var. Bazıları bu ayetin konjektürel olduğunu yani dönemin Beni Kaynuka, beni Nadir ve Beni Kurayza Yahudileri ile ilgili olduğunu iddia ederler. Tamam, da tefsirde basit bir yorum, tevil ilkesi vardır. Nedir o? Nüzülün yani ayetin iniş sebebinin hususi-özel olması hükmünün ve manasının umumi yani genel/evrensel olmasına mani değildir.
                 
Ne yani Efendimiz zamanındaki Yahudiler peygamberimize ve müminlere amansız düşman idilerde, şimdi dost mu oldular. Günümüz dünya ölçeğinde birileri bana bak şu Yahudiler Müslüman dostudurlar diyebilir mi?   Efendim en azından Yahudiler biz Türklere karşı savaşmadılar, Yalan Çanakkale’de katır alayları ile İngilizlere ve Fransızlara destek verdiler. Yani bize karşı savaştılar, Yine Kanal çarpışmalarında İngilizlerle beraber hareket ettiler. Bırakın bunları bugün İçimizdeki İsrail finans kapital destekli bazı medya ve paramiliter gruplar aracılığı ile milletimizin özgür iradesine, tarihsel ve toplumsal değerlerine karşı olabildiğince büyük bir şiddetle çarpışmıyor mu? Epidemik(yaygın) ahlaksızlığın öncülüğünü yapmıyorlar mı?
       
Hakikaten içimizde muharref Tevrat’ın sahte Türk kimlikli evlatları var. Bunlara dikkat etmezsek, bu gruplar açık ve seçik deşifre edilip ortaya çıkarılmadıkça, bağımsız yargı tarafından sanık sandalyesine oturtulmadıkça ülkemizin düzelmesine, istikrarın, güvenliğin, refahın sağlanmasına,  temel ahlaki değerlerin neşvü nema bularak yaygınlık kazanmasına,  imkân yoktur.
      
Bendeniz aynen Natorei Charta cemaati gibi siyonist, ırkçı olmayan Tanah’ ın(Tora-Neviim-Ketubiim)  intikamcı, kinci ve katliamcı yorumunu yapmayan Hz. İbrahim, Hz. Musa, Hz. Yusuf gibi büyük peygamberlerin barış, selam, esenlik, aşk, rahmet ve merhamet mesajlarına bağlı kalan Yahudilere saygı duyduğumu ifade ediyorum. Ancak bu tür Yahudilerin sayısı çok az da olsa bize düşen barış, selam, esenlik ve temel değişmez kadim ahlaki değerlerden yana olan Yahudilerin sayısının artmasını temenni etmektir.


Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol