http://www.fatih-alparslan34.tr.gg

MUHAMMED ALİ CLAY





MUHAMMED ALİ  CLAY 

https://www.amerikaninsesi.com/a/amerikali-musluman-muhammed-ali/3361711.html


 


Muhammed Ali 1966'ta Londra'da Müslümanlarla sohbet ederken

Elindeki Ebu'l Ala Mevdudi'nin İslam'ı Anlamaya Doğru kitabı var

1964'te Cassius Marcellus Clay Jr., hayatının önemli bir alanını kaplamaya başlayan İslam inancını göstermek için ismini Muhammed Ali'ye çevirdi. O dönemde Hıristiyanlık'tan Müslümanlık'a geçen en tanınmış Amerikalılardan biriydi. Bu kararı çok tartışmaya neden oldu ama yıllar içinde inancı ile olan ilişkisi çarpıcı bir biçimde değişti.

Muhammed Ali çok sonra, İslam inancını, kendine bir özgürlük fırsatı verdiği için, bir Hıristiyan olarak hissedemediği ırksal bir haysiyet hissettirdiği için benimsediğini söyleyecekti.

 
Muhammed Ali Martin Luther Kings Jr.'la


Muhammed Ali Martin Luther Kings Jr.'la

 

“Cassius Clay, köle ismi” demişti bir defasında. “Bu ismi ben seçmedim ve istemiyorum da. Ben Muhammed Ali'yim, özgür bir ismim var ve Allah'ın sevdiği kulu demek” sözleriyle insanlardan kendisiyle ilgili konuşurken bu ismi kullanmasını istemişti.

Ali, geleceği parlak bir boksör olarak şehir şehir seyahat ederken, siyah Amerikalıların İslam Milleti hareketinden isimlerle tanıştı. İslam Milleti, siyah Amerikalıların ayrı bir ulus olarak beyazlardan ayrılmasını savunuyordu. Hareketin lideri Malcolm X ile arkadaş oldu ve İslam Milleti'nin kurucu ekibinin içine girerek, radikal öğretilerle tanıştı.

 
Muhammed Ali ve Malcolm X (1964)


Muhammed Ali ve Malcolm X (1964)

 

Ali'nin bu adımı, İslam Milleti'ni bir nefret dini olarak gören beyaz ve ılımlı siyah hayranları ile arasında bir uçurum yarattı. Bir çok gazeteci Muhammed Ali ismini kullanmayı reddetti. Hatta eski rakibi Floyd Patterson, “Dünya ağır siklet şampiyonunun siyah bir Müslüman olması, sporu ve Amerikan halkını küçük düşürüyor” dedi.

Eleştirilere rağmen Ali, yeni inancına bağlı kaldı, geçici bir heves içinde olduğu iddialarını reddetti.

İnancını gazetecilere, “Bir horoz sadece ışığı gördüğünde öter. Karanlığa koyarsan, sesi çıkmaz. Ben ışığı gördüm ve ötüyorum” sözleriyle anlatmıştı.

İslamiyet'i seçmesinden 3 yıl sonra 1967'de, Muhammed Ali ABD Ordusu'na katılmayı ve Vietnam Savaşı'na gitmeyi, inancı nedeniyle reddetti. Vicdani retçi olduğu ve askere alınmayı reddettiği için Teksas'ta tutuklandı ve “Savaş, Kuran-ı Kerim öğretilerine aykırıdır. Askerlikten kaçmaya çalışmıyorum. Allah ya da peygamber emretmediği sürece hiç bir savaşa katılmamalıyız diyorum. Hıristiyanların ya da inançsızların savaşlarında yer almamalıyız” sözleri çok konuşuldu.

 
Muhammed Ali, askerlik şubesine götürülürken (28 Nisan 1967)


Muhammed Ali, askerlik şubesine götürülürken (28 Nisan 1967)

 

Yaklaşık bir ay sonra, Muhammed Ali, askere gitmeyi reddetmek suçundan mahkum edildi. 5 yıl hapis ve 10 bin dolar para cezasına çarptırıldı. Boks lisansını kaybetti. Üç yıl boyunca bir çok dava ve temyiz aşamasıyla uğraştı. 1971'de Anayasa Mahkemesi, kararı oybirliği ile bozdu.

1975'te yani neredeyse 10 yıl sonra Muhammed Ali, İslam Milleti'nden ayrıldı ve bu hareketin öğretilerine karşı çıkarak Sünni İslam mezhebine yaklaştı.

Ali, 2004'te yayımlanan biyografisinde kararını şu cümlelerle anlattı: “İslam Milleti, beyaz insanların şeytan olduğunu öğretiyordu. Artık buna inanmıyorum, aslında buna hiç inanmamıştım. Ama gençtim, beyazlarla ilgili bir sürü korkunç hikaye duymuştım ve görmüştüm. Beyazları dinlemekten vazgeçmiştim.”

 
Muhammed Ali 2002'de BM Barış Elçisi olarak Kabil'e yaptığı ziyaret sırasında dönemin Afganistan Cumhurbaşkanı Hamid Karzai ile


Muhammed Ali 2002'de BM Barış Elçisi olarak Kabil'e yaptığı ziyaret sırasında dönemin Afganistan Cumhurbaşkanı Hamid Karzai ile

 

Muhammed Ali, Hazret İnayet Han'ın kitaplarını okuduktan sınra Sufi İslam'a yöneldi. Kızı Hana Yasmeen Ali, 2005'te verdiği bir röportajda, babasının son yıllarda sadakatla bağlı olduğu inançlardan uzaklaşarak maneviyatına daha çok odaklandığını söylemişti. Yasmeen Ali, “Babamın sağlığı ve ruhu değişti, artık dindar olmaktan öte insanları mutlu etmekle ve hayır işleri yapmakla ilgili” demişti.

Yine de Aralık 2015'te Muhammed Ali her zamanki açık sözlülüğüyle, İslam'a yönelik tehdit olarak gördüğü Donald Trump'la ilgili endişelerini dile getirmişti.

Muhammed Ali, “Başkan adayları Müslümanların ABD'ye göçünü engellemeye çalışıyor” başlıklı bir açıklama yayımlamış ve Müslümanları, İslam'ı kişisel çıkarları kullanmaya çalışanlara karşı çıkmaya çağırmıştı


MUHAMMED ALİ CLAY   -  BİBLİYORAFYA 
 
http://www.fatih-alparslan34.tr.gg 
 

Muhammed Ali, önceki adı: Cassius Marcellus Clay Jr. (17 Ocak 1942LouisvilleKentucky - 3 Haziran 2016PhoenixArizona), Amerikalı Müslüman profesyonel boksör. Tüm zamanların en iyi boksörü olarak kabul edilen Muhammed Ali, kariyeri boyunca yaptığı maçların yalnızca 5 tanesini kaybetmiştir.[2][3]

 

 

Müslüman olmadan önceki ismi Cassius Marcellus Clay Jr. olan Muhammed Ali, 17 Ocak 1942'de Kentucky Louisville'de doğdu. Afro-Amerikan ve İrlanda kökenlidir. 12 yaşındayken boksla tanıştı ve kısa zaman içinde National AAU ve Altın Eldiven Şampiyonası'nda amatör kayıtlara girdi. Yine 1960'ta Roma'da ağır hafif siklette altın madalya alarak profesyonel lige döndü. 18 yaşındayken katıldığı Roma Olimpiyatları'nda altın madalya aldıktan sonra ünü giderek artmaya başladı.

1964 yılında 22 yaşındayken, S. Liston'u yenip Dünya Şampiyonu oldu. Bu zaferden sonra dinini değiştirdiğini ve İslam'a geçtiğini açıkladı. Muhammed Ali ismini aldı ve çok sevdiği boks'a 1967'den 1970'e kadar ara vermek zorunda kaldı. "Vietnamlılar bana hiçbir kötülük yapmadılar ki onlarla savaşayım." diyerek Vietnam Savaşı'na gitmediği için 5 yıl hapis ve 10 bin dolar para cezasına çarptırıldı. Lisansı ve pasaportu elinden alınınca dava süresince maddi sıkıntılar yaşadı ve iflas ettiğini açıkladı. Ailesinin yardımı ve üniversitelerde para karşılığı yaptığı konuşmalarla geçimini sağladı. 1970'te temyiz davasını kazanıp tekrar boksa döndü. 1971'de Joe Frazier ile 'Asrın maçı'na çıktı ve profesyonel boks kariyerinde ilk defa kaybetti. Uzmanlar üç buçuk sene aradan sonra sadece 2 maç yapan Muhammed Ali'nin bu kadar zor bir maça hazır olmadığı görüşünde hemfikirdi. Fakat o en kısa zamanda tekrar şampiyon olmak istiyordu. Ardından çenesinin kırıldığı maçta Ken Norton'a sayı ile yenilince, kendi ve yakınları dışında birçok kişi kariyerinin bittiğini sandı. Fakat o azmedip art arda unvan için rakip olan boksörleri bir bir yendi. Ken Norton'i yenip rövanşı aldı.

1973'te Joe Frazier ile unvan maçı için anlaştı. Arada sadece Joe Frazier-George Foreman maçı kalmıştı. Frazier sürpriz bir şekilde iki raund'da nakavt oldu. Ali böylece önce Fraizer ile maç yapıp arkasından da Foreman'la maç ayarladı ve iki maçı da nakavt'la kazandı. Böylece hem kaybettiği unvanını alacak hem de daha bitmediğini gösterecekti. 1974'te Foreman’ın bahisçilerde 7'ye 1 favori olduğu maçta rakibini hiç beklenmedik bir taktik ile sekizinci raundda nakavt edip hak ettiği unvanı Floyd Patterson'den sonra tekrar elde eden ikinci boksör oldu. 1978'de L. Spinks'e yenilip ardından aynı yıl rakibini yenince Dünya Şampiyonluğunu 3 kez elde eden ilk boksör oldu. O zamanlar sadece 2 Dünya Boks Federasyonu olması değerini daha da farklı kılıyordu. 2008 yılı itibarı ile 8 Dünya Boks Federasyonu bulunuyordu. Muhammad Ali'nin etkin döneminde en iyi boksörler, unvanı elde edebilmek için, mutlaka karşı karşıya gelirlerdi. George Foreman'in 1994 yılında 20 sene aradan sonra tekrar Dünya Şampiyonu olması ve unvanını çok kez savunması, o dönemin boksunun birçok ülkede neden "Altın 70'li yıllar" diye anıldığını bize anlatıyor.

1978'de boksu Şampiyon olarak bıraktı. Sonra 1984'te Parkinson hastalığına yakalanmasına rağmen bunu gizleyip büyük para karşılığı iki maç daha yapıp kaybetti. İkisi de o vaktin veya sonrasının Dünya Şampiyonları idi. (eski sparring partneri Larry Holmes ve Trevor Berbick). Profesyonel döneminde sadece 5 kez yenilen, Olimpiyat ve Dünya Şampiyonu olan Muhammed Ali, 36 yaşına kadar bütün şampiyonlar için tek isim olmayı başardı ve 37'si nakavt olmak üzere 56 maç kazandı.

Ona sadece bir boksör olarak bakmamak gerekir. Çünkü o gücüyle olduğu kadar kişiliğiyle de hep daha iyisini yapmaya çalışmıştır. 1960 Roma Olimpiyatları'ndan döndükten iki gün sonra bir lokantada sadece beyazlara servis yapıldığını öğrenince, altın madalyasını Ohio Nehri'ne atmıştır. 1996 Atlanta Olimpiyatları'nda bu madalyanın yerine başka bir altın madalya kendisine verilmiştir.

Din olarak İslamiyet'i seçmiştir ve Vietnam Savaşı'na gitmemiştir. Bu durumu şöyle dile getirmiştir: "Benim onlarla sorunum yok." (I'I ain't got no quarrel with them Vietcong'). Bu nedenle unvanlarına el konuldu ve bokstan uzaklaştırıldı. Fakat o yılmadı. Bu süre içerisinde üniversiteleri dolaşarak İslamiyet'i anlattı. Malcolm X ile yakın ilişkileri oldu. Verimli işlerle uğraştı.

 


Oval Ofiste
 Başkan 
Ronald Reagan ve Muhammed Ali, 1983

 
 
 


Eşi Lonnie Ali ile beraber, Başkan 
George W. BushBeyaz Saray'daki törende, 9 Kasım 2005 tarihinde Başkanlık Özgürlük Madalyasını sunduktan sonra Muhammed Ali'ye sarılırken.

1984 yılında, Muhammed Ali Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Ronald Reagan'ın yeniden seçilebilmesi için kendisine destek verdiğini açıkladı.[4] 1991 yılında Ali, Körfez Savaşı sırasında Irak'a gitti ve Amerikalı rehinelerin serbest bırakılmasını müzakere etmek amacıyla Saddam Hüseyin ile bir araya geldi.[5]

1996 yılında Atlanta, Georgia'da 1996 Yaz Olimpiyatları'nda ateşini yakma onuruna vardı.

17 Kasım 2002 tarihinde, Muhammed Ali, "Barış BM Elçisi" olarak Afganistan'a gitti.[6] BM özel konuğu olarak üç günlük bir iyi niyet misyonuna ilişkin Kabil'de bulundu.[7]

27 Temmuz 2012 tarihinde Ali, Londra'da, 2012 Yaz Olimpiyatları Açılış törenindeki Olimpiyat Bayrağını taşıdı. Parkinson hastalığından dolayı stadyumda bayrağı taşıyamayacak hale gelince eşi Lonnie tarafından ayakta durmasına yardımcı oldu.[8]

20 Aralık 2014 tarihinde Ali, pnömoni şikayetine muzdarip hastaneye yatırıldı. Ali bir kez daha Scottsdale, Arizona'da bir konuk evinde tepkisiz bulunduktan sonra idrar yolu enfeksiyonu rahatsızlığı ile 15 Ocak 2015 tarihinde hastaneye yatırıldı. Ertesi gün taburcu oldu.

 

 
 


Muhammed Ali (28 Ocak 2006, 
Davos)

Muhammed Ali'nin zamanının en iyisi olduğu kabul edilir. 2001 yılında Hollywood tarafından hayatı filme alındı. Ali adlı filmde Muhammed Ali'yi Will Smith canlandırdı.

Parkinson hastalığı yüzünden uzun süre Michigan'daki çiftliğinde gözlerden uzak yaşamayı tercih eden ünlü boksör, ringlerde 20 yıldır ağzından düşürmediği "Bütün zamanların en iyisiyim" lafını ispatlayarak bir efsane olmuştur.

Buna rağmen, 2001 yılındaki 11 Eylül saldırıları üzerine Muhammed Ali, başında New York İtfaiye Müdürlüğü şapkası ile Sıfır Noktasına giderek destek ve dayanışmasını göstermek gereği duymuş ve şöyle demiştir:

Beni asıl inciten, 'İslam' adının bulaştırılması ve 'Müslüman' [adının] bulaştırılması ve sorun çıkarılıp nefret ve şiddete yol açılması. İslam, katil dini değildir. İslam, barış demektir. Evde öylece oturup insanların sorunun kaynağı olarak Müslümanları yaftalamalarına seyirci kalamazdım.[9]

Hayatını anlatan biyografik roman, 2002 yılında Kaknüs Yayınları tarafından yayımlanmıştır (ISBN 975-6698-34-9).

Uzun süredir Parkinson hastalığı ile mücadele eden Muhammed Ali 3 Haziran 2016 tarihinde solunum yolu rahatsızlığı nedeniyle tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirmiştir.[10]




MUHAMMED ALİ VE TÜRKLER

http://www.ahaber.com.tr/yasam/2015/11/22/muhammed-aliyi-aglatan-turk

 



Çıktığı ringlerde sadece rakibini değil ABD’nın ırkçı tutumunu da yumruklayan dünya şampiyonu Muhammed Ali’nin sıra dışı hayat hikayesini gazeteci yazar Tamer Korkmaz kaleme aldı. Nevzat Yalçıntaş ise Muhammed Ali’ye destek için gittiği Londra’da yaşadıklarını anlattı


Doksanlı yılların sonlarında Yeni Şafak gazetesinin bir reklam kampanyasında kullandığı "Onlar Müslümanlığı babalarından öğrenmediler" sloganı uzun süre konuşulmuştu. İşte o çok konuşulan reklam kampanyalarındaki isimlerden biri de Muhammed Ali'ydi. 1960'lı yıllarda İslam'ı seçen ve Vietnam'da savaşmayı reddeden bir dünya şampiyonu olarak Muhammed Ali, ABD'deki en popüler kişileri arasındaydı. Amerika'da ırkçılığın zirve yaptığı yıllarda siyah derisi ile ayrımcılığa ve ABD'nin derin devletine kafa tutuyor ve bütün dünyayı dik duruşuyla kendine hayran bırakıyordu.

IRKÇI AMERİKA'YI DÖVDÜ
Ringlerde sadece rakiplerini değil ırkçı Amerika'yı da dövüyordu. ABD'li yazar Harriet Beecher Stowe'un kişilik olarak romanında ortaya koyduğu siyahi o isme (Tom Amca) hep karşı çıktı. Beyazların her türlü haksızlığına karşı boğun eğen devşirme o kişiliği asla kabul etmedi. Köleliği reddetti. Ülkesi adına olimpiyatlarda aldığı altın madalya hiçbir şeyi değiştirmedi. Gittiği bir restorantta siyah olduğu için servis yapılmayınca altın madalyasını Ohio Nehri'ne attı. Müslümanlığı seçtiğinde adeta tüm Amerika'yı karşına aldı. Sadece ülkesinde değil birçok ülkede ayrımcılığa uğradı.

Londra'ya gittiği ünvan maçında Kraliçe Elizabeth rakibini saraya çağırmasına rağmen onu kabul etmedi. Kraliçeye nazire "Maçı alıp boksörlerin kralı olacağım" dedi. İngiltere hayatının dönüm noktalarından biri oldu. Ringlerin 'altın eldiveni' Muhammed Ali Londra'da ilk kez bir Türk'le karşılaştı. Otel lobisinde karşısında gördüğü kişi ona doğru yönelerek sarıldı. Hayatında unutamadığı o anı "İlk kez bir beyaz bana sarıldı" diyerek dile döktü. Daha sonra İstanbul'a geldi ve Sultanahmet'te cuma namazını kıldı. Erbakan ile Sultanahmet'i dolduran on binlerce kişiye seslendi.



VİETNAM SAVAŞINA KATILMAYI REDDETTİ
1960'lı yılların yasaklı siyahi boksörüydü. Cassius Clay iken Muhammed adını aldı. Bu tercihi halkın ezici çoğunluğunun tepkisini çekti. Derin Amerika'nın gazabına uğradı. 1967'de askere gitmeyi Vietnam'da savaşmayı reddettiği için hem şampiyonluk hem de boks lisansı elinden alındı.

KRALİÇE'YE EN ANLAMLI CEVAP
ABD dışındaki ilk kez Londra'da Henry Cooper'in rakibi oldu. Maç öncesi İngiliz Kraliçesi Elizabeth Cooper ile görüşmüş Muhammed Ali'yle görüşme yapmamıştı. Maçtan önce Ali, Kraliçeye inat 'Boksörlerin kralı olacağım" diyerek nazire yapmıştı.

MADALYASINI NEHRE ATAN BOKSÖR

1960'da Olimpiyatlarda altın madalya takarak ABD'ye geri döndü.Altın madalyasını gözünün önünden ayırmıyordu. Hatta onunla birlikte uyuyordu. Clay yakın arkadaşı Ronnie King ile Louisville'de bir restoranta girdi. Garson kız Clay'e servis yapamayacağını söyledi. Clay nazikçe "Bayan ben olimpiyat şampiyonu Cassius Clay'im dedi. Bu durumu değiştirmedi. Clay göğsündeki madalyanın şeridini çekip kopardı. Ohio Neri'nin tam orta yerine doğru fırlattı.

BENİM OĞLUM ŞAMPİYON OLACAK
Babası sokak levhalarını boyayan bir boyacı annesi ile temizlik işçisiydi. Babası Cassius Marcellus Clay Sr., Muhammed Ali'ye "Sen öğretmen ya da avukat ol" derdi. Oğlunu ringde gördüğünde fikri tamamen değişti. "Benim oğlum dünya ağırsiklet şampiyonu olacak" demeye başladı. Oğlunun Louisville'de yaptığı tüm maçları izlemeye geldi. Fakat şehir dışındakilere maddi imkansızlıklar yüzünden katılamadı.

SIRA DIŞI BİR HİKAYE
Henüz 12 yaşındayken bisikletini bulmak için gittiği spor salonundan bir daha çıkmayan Muhammed Ali'nin hikayesini gazeteci yazar Tamer Korkmaz kaleme aldı. Cümle Yayınları arasında çıkan "Benim adım ne?/ Muhammed Ali'nin hayat öyküsü" kitabı tüm zamanların en iyi ağırsıklet boks şampiyonu Muhammed Ali'nin sıradışı hayat hikayesini bir kez daha Türk hayranlarıyla buluşturuyor.



MALCOLM X'TEN DERİN ETKİLENDİ
Birgün sokakta yürürken kendisini takip eden siyahi Müslüman genç dikkatini çekti. Sadece bir dakikalığına içeriye girmesi konusunda Clay'i ikna etmişti. Clay içeriye girdiğinde tamamı siyahlardan oluşan bir toplulukla karşılaştı. Kürsüdeki adam onlara siyahların özgürlüklerinden söz ediyordu. Clay'in bir süre dinlediği ve çok etkilendiği bu kişi Müslüman olduktan sonra Malik el-Şahbaz Malcolm X'di.Muhammed Ali Malcolm X'in ölümü derinden etkiledi. Kardeşi Rudy Clay ise kendisinden önce Müslüman olmuş ve Rahman adını almıştı.

TÜRKİYE'DE SABAH SAAT 05:00'TE NEFESLER TUTULURDU
Muhammed Ali'nin zorlu mücadelesi sadece Amerika'daki değil dünyanın dörtbir yanındaki insanları en başta siyasileri etkiledi. Türkiye oe Müslüman genç Muhammed Ali'nin hikayesine ilgisiz kalmadı. Türkiye'de Muhammed Ali maçlarıyla özdeşleşmiş ünlü TRT spikeri Orhan Ayhan o dönemleri şu cümlelerle anlatıyordu: Ankara'da bir otelde kalırdım. Görevliler 01:30-02:00 gibi kaldırılar, kahvaltı yapardım. Sonra uzun yürüyüşe çıkardım. Sabah ışıklarına hayli vakit varken attığım her adımda birçok evde ışıkların yandığını insanların Muhammed Ali'nin maçlarını izlemek için kalktıklarına şahit olurdum.

ALİ İLK DEFA BİR TÜRK'E SARILDIĞINDA AĞLADI
Nevzat Yalçıntaş Muhammed Ali'yle Londra'da karşılaşma hikayesini Yeni Şafak Pazar'a anlattı: "İslam Ensitüsü'nden Ali'ye eşlik etmem istendi. Aradım otelin adresini verdi. Pazartesi sabah 10:00 gibi buluşalım dedi. Ben kendimi tarif edeyim sonra resepsiyonda buluşuruz dedim. Muhammed Ali ben de 'kendimi tanıtayım' dedi. Yok dedim seni tanıyorum. Sözleştik gittim. Baktım resepsiyona ordalar. Kendisini derhal tanıdım. Yanında diğer boksörler de var, biri kardeşiydi. Ben görünce bana doğru yürüdü. Selam verdim. 'Aleyküm selam' yanıtını verdi. El sıkıştık ve birbirimize sarıldık. Sarıldık ama Ali beni bırakmıyor. Benden genç. Ben o sırada 31-32- yaşındayım o da 25 yaşlarında. Neyse birbirimizi bıraktık ama gözlerinden damla damla yaş akıyor. Dedim aziz kardeşim niye ağlıyorsun bir hata mı yaptım. 'Yok' dedi hiçbir hata yapmadın. Peki bu gözyaşları dedim. ' Bana bugüne kadar sarılan ilk beyaz sensin' dedi "

MUHAMMED ALİ CLAY VE İSLAM 
http://www.yenisafak.com/spor/muhammed-ali-sadece-bir-boksor-degil-muslumanlarin-savunucusuydu-2475815

Muhammed Ali Sadece bir boksör değildi , Müslümanların savunucusuydu'
Dünya boksunun efsane ismi Muhammed Ali, solunum yolu rahatsızlığı nedeniyle tedavi gördüğü hastanede 74 yaşında yaşamını yitirdi. Muhammed Ali'nin ölümü taraflı tarafsız herkesi üzerken akıllarda müslüman boksörün hafızalara kazınan sözleri kaldı

Uzun süredir Parkinson rahatsızlığı bulunan ve solunum yollarındaki rahatsızlık nedeniyle dün hastaneye kaldırılan Muhammed Ali'nin tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdiği açıklandı. NBC News kanalına konuşan aile sözcüsü Bob Gunnell, efsanevi boksörün öldüğünü doğruladı.

Hayatı boyunca birçok önemli maça çıkan, spor yaşantısının yanı sıra Müslümanlara ve ABD'deki siyahi hareketlere desteğiyle de bilinen Muhammed Ali, 2014 yılından bu yana sağlık sorunları nedeniyle zaman zaman hastanede tedavi görüyordu.

"Vietnamlılar bana hiçbir kötülük yapmadılar ki onlarla savaşayım"
Tüm zamanların gelmiş geçmiş en iyi boksörü olarak kabul edilen Muhammed Ali, 1964'te Kuzey Vietnam'ın ABD donanmasına ait bir savaş gemisine ateş açmasıyla başlayan ve 1975'te Güney Vietnam'ın işgali ve ABD'nin mağlubiyeti ile sonuçlanan Vietnam Savaşı'na karşıydı.

Savaşın en kanlı dönemlerinden biri olan 1967'de ABD, bölgeye asker yığmaya devam ediyordu. Askere çağrılanlar arasında Muhammed Ali de vardı. Sağlık muayenesinden geçtikten sonra yemin etmeyi reddetti. ''Vietkonglar (Kuzey Vietnam) bana hiçbir kötülük yapmadılar ki ben onlarla savaşayım.'' sözünü kullanınca şimşekleri üzerine çekti. ''Benim onlarla sorunum yok." (I'I ain't got no quarrel with them Vietcong'') dedi. Boks lisansı iptal edildi. 5 yıl hapis cezası ve 10 bin dolar para cezasına çarptırıldı. Dünya Şampiyonluğu elinden alındı. Yaklaşık üç buçuk yıl resmi boks müsabakalarına çıkamadı. Pasaportuna el konuldu. Maddi sıkıntılar çekti. İflas ettiğini açıkladı. Üniversitelerde ücret karşılığı yaptığı konuşmalarla hayatını sürdürmeye çalıştı. ABD'de savaş karşıtı olmanın ceremesi ağırdı.

 

1964 yılında 22 yaşındayken
S. Liston'u yenip Dünya Şampiyonu olan Muhammed Ali
bu zaferden sonra dinini değiştirdiğini ve İslam'a geçtiğini açıklamıştı



Muhammed Ali ismini alan efsane boksör, boksa 1967'den 1970'e kadar ara vermek zorunda kalmıştı. Efsane boksör, 1970'de açtığı davayı kazandı. Zaten o yıllarda ABD'de halkın yaklaşık % 60'ı Vietnam Savaşı'na karşı olmaya başlamıştı. Çünkü Amerikan halkı çocuklarını Vietnam'da acı bir şekilde kaybediyordu. Mahkemeyi kazanan Muhammed Ali'ye boks lisansı geri verildi. Fakat yıllar sonra çıktığı ilk maçında Joe Frazier'e karşı ilk kez kaybetti. Çünkü yıllarca bokstan uzak kalmıştı. Boks yapmaya hazır değildi. Fakat daha sonra rakiplerini bir bir nakavt ederek yenmeye başladı. 1978'de Dünya Ağır Siklet Boks Şampiyonu olarak boksu bıraktı.



'Benim korumam Allah'tır'
İslam dinini seçen ve Cassius Marcellus Clay Jr olan ismini Muhammed Ali olarak değiştiren efsane boksör, katıldığı bir programda 'koruman var mı?' sorusuna verdiği cevapla uzun süre konuşulmuştu.

"Koruman var mı?" diye soran spikere "Bir korumam var. Gözleri olmasa da görebilen, kulakları olmasa da duyabilen, hafızası olmadan her şeyi hatırlayan. Bir şey yaratmak istediğinde ona sadece 'ol' der. En gizli düşüncelerini bile duyandır. Tahmin et bu kimdir. O Allah'tır. O Benim korumamdır, o senin korumandır." diye yanıt vermişti.












'İslam, barış demektir'
Muhammed Ali, '11 Eylül Saldırıları' üzerine Muhammed Ali, başında New York İtfaiyeMüdürlüğü şapkası ile Sıfır Noktasına giderek destek ve dayanışmasını göstermek gereği duymuş ve şöyle demiştir:

"Beni asıl inciten
'İslam' adının bulaştırılması ve 'Müslüman' adının bulaştırılması
ve sorun çıkarılıp nefret ve şiddete yol açılması
İslam, katil dini değildir
İslam, barış demektir
Evde öylece oturup
insanların sorunun kaynağı olarak Müslümanları yaftalamalarına
seyirci kalamazdım "

'Peygamberimin adını ayaklar altına koydurmam'

İsmini, Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (SAV)'den alan Muhammed Ali'ye adının Hollywood Bulvarı'na yazılması teklifi gelir. Tüm ünlülerin isimleri ve yıldızlarının yerde olmasına rağmen Muhammed Ali için konulan yıldız duvara monte edilmiştir. Muhammed Ali “Peygamberim Hz. Muhammed'in adını ayaklar altına koydurmam" deyip, bunda diretince organizatörler talebini kabul etmişler ve Muhammed Ali'nin yıldızını üstüne basılmaması için Kodak Theatre'ın duvarına asmışlardır.

  • Los Angeles kentinin bir bölgesi olan Hollywood'da bulunan Hollywood Bulvarı, ünlü kişilerin ve dizilerin yıldızlarının bulunduğu bir yürüyüş yoludur. Bu kaldırımda 2.400'den fazla yıldızın ismi bulunmaktadır.


Muhammed Ali İstanbul'da
Muhammed Ali, 1 Ekim 1976 da Milli Selamet Partisi lideri ve dönemin başbakan yardımcısı Necmettin Erbakan'ın özel davetlisi olarak İstanbul'a gelmişti. 24 saatlik bu ziyaretinde, Sultanahmet camisinde kılınan cuma namazının ardından Topkapı Sarayını ziyaret eden Muhammed Ali, boğazda tekne gezisine katılıp aynı akşam ülkesine dönmüştü.






 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol